Hepimiz hızla artan dijitalleşmeden ötürü gün içerisinde çok fazla görsel ve işitsel uyarana maruz kalabiliyoruz. Bu uyaran fazlalığı da duygularımızı, enerjimizi ve düşüncelerimizi etkileyerek gün içerisinde çok fazla ve birbirinden farklı duygular hissetmemize sebep olabiliyor. Fakat bazılarımız için durum biraz daha karışık. Bipolar Bozukluk, diğer adıyla iki uçlu duygudurum bozukluğu tam olarak bu karışıklığa işaret ediyor. Boşanma, vefat, iş kaybı, yaşam alanı değişikliği gibi kritik yaşam olayları veya yoğun stres ve genetik faktörler gibi pek çok sebebi olabilen bu hastalık genellikle genç yetişkinlik dönemi olan 20’li yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Mani ve hipomani adı verilen yüksek enerjili dönemlerle depresyon dönemleri arasındaki gelgitlerden oluşur fakat tek tipte bir bipolar bozukluk hastalığı olmadığı için herkes mani ve depresyon dönemini aynı şekilde deneyimlemez. Bununla birlikte, hemen hemen tüm hastalarda görülen belli başlı bazı belirtiler ve davranış kalıpları vardır.
Bipolar Bozukluk Belirtileri
Mani Dönem Belirtileri
- Aşırı enerji, hiperaktivite, dürtüsel davranışlar (uzun süreli yürüyüşler yapmak, yeni şeyler deneyimleme isteği vs.)
- Yüksek özgüven ve büyüklük düşünceleri
- Olaylar arasında ilgisiz bağlantılar kurmak
- Uyku gereksiniminde azalma
- Dikkat dağınıklığı (işe, derse, söylenenlere odaklanamamak)
- Kötü sonuçlar doğurabilecek etkinliklere aşırı katılma (aşırı para harcama, rastgele cinsel ilişki, madde kullanımı vs.)
Majör Depresyon Dönemi Belirtileri
- Aşırı üzüntü, umutsuzluk, karamsarlık hali
- Yorgun ve halsiz hissetmek
- Uykusuzluk çekme ya da aşırı uyuma
- Daha önce keyif alınan aktivitelerden zevk alamama veya ilgi kaybetme
- Suçluluk ve değersizlik hissi (cezalandırılacağını düşünmek, kötü şeylerin kaynağı kendisi gibi hissetmek)
- İntihar düşünceleri veya girişimleri
Bu belirtilerden de anlaşılacağı üzere hem mani hem de depresif dönem kendi içerisinde uçlarda bulunan belirtiler gösterir. Bu belirtiler hastanın hangi tip bipolar bozukluğu olduğuna göre değişiklik gösterebilir.
Bipolar Bozukluk Tipleri ve Tanı Kriterleri
Bipolar 1 Bozukluk
Bu tip bozukluk, diğer tiplere kıyasla daha keskin geçişler içerebilir. Kişinin bu grup içerisinde tanı alması için en az 1 kere mani atağı geçirmiş olması gerekir. Tanı almak için majör depresyon dönemi şart değildir fakat depresif dönemi de içerisinde barındıran bir bipolar çeşididir.
Bipolar 2 Bozukluk
Bu türde, en az bir kez yaşanmış olan hipomani ve en az bir kez yaşanmış olan majör depresyon dönemin varlığı gerekir. Bipolar 2 bozukluğu olan kişiler genellikle daha uzun süreli depresyon dönemleri yaşarlar ve mani döneminin daha az şiddetlisi olan hipomani atağı geçirirler.
Özetle aralarındaki temel fark Bipolar 1’de en az bir kez mani dönemi yaşanırken, Bipolar 2’de mani yerine hipomani yaşanmasıdır. Her iki tür de depresyon dönemlerini içerebilir ve bipolar 2 tanısı için bu depresif dönemin hipomaninin yanı sıra yaşanmış olması gereklidir.
Siklotimik Bozukluk
Siklotimi, bipolar bozukluklarına dahil edilen bir türdür ancak bu bozukluğun özellikleri Bipolar 1 ve Bipolar 2 bozukluklardan farklıdır. Siklotimi olan bir kişi daha hafif duygudurum dalgalanmaları yaşar. Kişinin duygusal dalgalanmaları diğer 2 türe kıyasla şiddetli veya belirgin değildir. Daha hafif ve düşük seviyeli duygusal dalgalanmalarla karakterizedir.
Buraya kadar anlatılanlar bipolar bozukluğun bugüne kadar tanımlanmış birkaç alt tipini içermektedir. Yapılan araştırmaların sayısı ve derinliği giderek artmaktadır ve çok daha farklı ve fazla alt tipleri olduğu öngörülmektedir.
Tanı Süreci
Yapılan araştırmalara göre hastaların çoğu bipolar tanısı almadan önce kişilik bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi farklı hastalıkların teşhisini alabiliyor. Bu nedenle tanı sürecinde aceleci davranmamak ve hastanın yaşadığı sıkıntıları anlamlandırmaya odaklı olmak çok daha faydalı olacaktır. Bipolar bozukluk hastalığı hangi tipte kategorize edilirse edilsin kişinin hayat akışını ve düzenini bozacak bir durumdur ve mutlaka tedavi edilmelidir. Bipolar bozukluğu olan bir kişi doğru teşhis sürecinin hemen ardından tedavi aşamasına geçmelidir ve bu süreç en az doğru teşhis kadar kişiye özel ve hassas olmalıdır.
Tedavi Yolları
Hastalık esasen beyin kimyasallarının dengesizliğinden kaynaklanmaktadır ve bu sebeple doğru ilaç tedavisi çoğu zaman şarttır. Duygudurumunu ve eşlik edebilecek diğer sorunları dengelemek için kişinin semptomları doğrultusunda tedavi planı farklı ilaçlarla kişiselleştirilebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra terapi süreci önemli bir destekleyicidir ve farklı terapi ekolleri farklı alanlardaki sorunları anlamlandırmak için faydalı olabilir.
Bilişsel Davranışçı Terapi: Kısaca BDT diyebileceğimiz terapi ekolü, hastanın olumsuz düşünce kalıplarını değiştirmek ve duygularını düzenleme becerilerini geliştirmek için etkili bir terapi çeşididir ve bipolar bozukluğu olan hastalarda yaygın olarak kullanılmaktadır.
Varoluşçu Terapi: Varoluşçu terapi bireylere yaşamlarının anlamını, sorumluluklarını ve benlik algılarını sorgulatan ve bunları anlamlandırma yolunda yardımcı olan bir metottur. Zorlu dönemlerde hastaya var olmanın hala bir anlamı olabileceğiyle ilgili farklı bir perspektif sunabilir.
Şema Terapi: Şema terapi bireyin kalıplaşmış duygu ve düşüncelerine odaklanır ve kendisine zarar veren kalıpları -yani şemaları- yeniden tanımlamasını sağlar. Bu yönüyle bipolar hastasının kendisine yönelttiği olumsuz düşünceleri anlamlandırma ve duygusal düzenlemeyi yeniden yapılandırmasına destekçi olur. Eğer hastalığın gelişiminde kişinin yaşadığı bazı sıkıntılar, çocukluk travmaları gibi etkenler varsa bu sorunları anlamlandırmak için de terapi desteği almak faydalı olabilir. Bipolar hastası olan bir kişinin sayılan tedavi yollarının yanı sıra kendisine öz bakımda bulunmayı ihmal etmemesi, ihtiyaç anında destek alması önemlidir. Hastalığın seyri ve tedavisi uzmanlar tarafından düzenli olarak kontrol edilmeli ve tedavi süreci gerektiği ölçülerde kişiselleştirilmelidir.
Hasta Yakını Olmak
Bipolar bozukluğu tanımak ve süreci yönetmek hasta yakınları için de zorlayıcıdır. Terapi ve psikoğitim (hastalığın bir uzman tarafından detaylı bilgilendirmesinin yapılması) gibi süreçlerden geçmek, hastalığı tanımak ve atak dönemlerinde nasıl davranılması gerektiğini bilmek gibi konularda hasta yakınına yardımcı olacaktır.
Son olarak, buraya kadar anlatılanlar hastalığın klinik ortamda üzerinde durduğu durumlardır ve esasen bipolar bozukluğu olan insanlar birçok konuda yetenekli olabilen insanlardır. Gerekli tedavi ve destek doğru bir şekilde uygulandığı ve hastalığın ortaya çıkmasında etkin olabilen travma ve sorunlar anlamlandırıldığı takdirde, mevcut potansiyellerini kendilerine ve başkalarına fayda sağlayacak şekilde dönüştürebilirler.
Yazan: Zehra Özden