Hepimiz hayatımızda zaman zaman anlam arayışıyla, varoluş krizleriyle ve boşluk hissiyle mücadele ederiz. Fakat bunun kronik bir hale geldiğini hiç düşündünüz mü? Çoğunlukla depresyon, anksiyete, kişilik bozuklukları üzerine konuşuyoruz ve belki de psikoloji bilimini hep bunlar üzerinden değerlendiriyoruz. Peki ya bir insan olgunlaşmamış ebeveynlerin çocuğu olarak büyürse en başta saydığımız durumlarla ve fazlasıyla kronik olarak mücadele edebilir mi? Cevabını Klinik Psikolog Lindsay Gibson veriyor: Evet edebilir, hem de neyden kaynaklandığını bilmeden ve hatta kaynağı olan şeylerin bir ömür üstünü örtmeye çalışarak. Psikanaliz’in kurucusu Sigmund Freud amiyane tabirle “üstünü örtmek” dediğimiz durumu bastırma denen savunma mekanizmasıyla açıklamaktadır. Bastırma savunma mekanizması ve diğer sayısız mekanizma kişinin zor zamanlarda kendi psikolojisini korumak için bilinçdışı olarak başvurduğu bir takım davranışlardır. Bastırma savunma mekanizması da büyümesine fırsat verilmeden yetişkin olmaya mecbur kalmış birçok insanın içinde bulunduğu bir durumdur. Bu mekanizmayı kullanmak kişinin rahatsızlık ve acı veren durumları görmezden gelmesini ve unutmasını kolaylaştırır. Yani adı üstünde, bastırmasını sağlar. Bastırmaya sebep olan acılardan özgürleşmek emek ve cesaret ister. Fakat önce sorunu tespit etmek ve sonrasında olası sorunlarla ilgilenmek daha sağlıklı olacağından duygusal olarak olgunlaşmamış ebeveynlerin yetişkin çocuğu olmanın belirtilerine bir göz atalım.
Duygusal Olarak Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocuklarında Görülen Bazı Belirtiler
- Kendilerinden fazla başkalarını düşünürler.
- Öz benliklerine saygı duyma konusunda zorluk çekerler.
- Düşüncelerinden, duygularından ve kararlarından şüphe duyarlar.
- Duygusal yakınlığı ve sağlıklı bir ilişkiyi hak etmediklerine çocukluklarından itibaren ikna olmuş durumdalardır.
- İnsanlardan yardım istemek ve ihtiyaçlarını dile getirmek onlar için oldukça zordur ve bunu normalleştirmişlerdir.
Bu Maddeler Size Tanıdık mı Geliyor?
Buraya kadar okuduklarınız size tanıdık geliyorsa olgunlaşmamış ebeveynleriniz tarafından duygusal istismara uğruyor ve belki de yetişkin çocuk olmakla mücadele ediyor olabilirsiniz. Dahası, bunların farkında olmadan yer yer hissettiklerinizden ötürü kendinizi suçluyor olabilirsiniz. Bu durumla yüzleşmek hayatınızla ilgili çıkmazlara, aynı hataları tekrarlıyor olmaya, irade eksikliğine, benlik algısındaki bozulmaya, ilişkinizdeki sorunlara ve dahasına çözüm sunabilir. Elbette ki yüzleşmek bir süreçtir ve bu süreci başlatmak yazması kadar kolay değildir, uzun bir zaman ve cesaret gerektirir. Fakat sorunları fark etmek, buna dur demek ve acının içinden geçip dışına çıkma cesaretini göstermek sonrasında kişiyi daha özgür kılacaktır. Irvin Yalom’un da dediği gibi; “İçe atılan kırgınlıklar insanı hasta eder.” Hatta sadece kırgınlıklar değil, içe atılan duygu ve düşünceler de bizi hasta edebilir. Kendimize yardım etme konusundaki girişimlerimiz, gücümüzün yetmediği zamanda da profesyonel destek almamız uzun vadede bize ruhen, zihnen ve bedenen daha dengede ve sağlıklı bir yaşamın kapısını aralayacaktır.
Yazan: Zehra Özden