Değişen toplumsal hareketler uzunca bir süredir hepimizin içerisinde maruz kaldığımız ve kalmaya devam ettiğimiz pandemi sürecinde eğitim sistemimizi de kapsadı. Uzun yıllardır alışkın olduğumuz sistem içerisinde birçok değişim yapıldı, yapılmak zorunda kalındı. Okulların, sınıfların, tahtaların yerini bilgisayarlar ve tabletler üzerinden evlerde ve uzaktan yürütülen eğitim sistemi aldı. Öğrenciler bir anda sosyal ortamlarından uzaklaşarak kendilerini odalarında ve ekranların karşısında buldular. Öğrencilik döneminin çoğunluğu ile paralel giden ergenlik dönemi ergenlerin en çok sosyalleşmeye ihtiyaç duydukları ve ailelerinden uzaklaştıkları bir dönem. Fiziksel aktiviteye de ihtiyaç duydukları dönem. Pandemi döneminde evden eğitim sistemi ile beraber tüm bu değişim süreçlerinin getirdiği yeni disiplin ve motivasyon da öğrenciler, öğretmenler ve veliler tarafından sorgulanmaya başlandı. Pandemi sürecinde olduğu gibi doğal veya olağan krizlerin hepsinde uyum sağlama ve adaptasyon ortak özelliktir. Yaz tatil dönemine girmeden önce, evde uzaktan eğitim sistemine kimisi için zor kimisi için biraz daha kolay da olsa uyum sağladık.
Ya Da Sağladık Mı Gerçekten?
Her eğitim sistemi içerisinde bir sorumluluk barındırır. Sorumluluk bilinci kişinin, kendisini gerçekleştirme ve idealleri için önemli bir olgudur. Bir öğrenci okulda da olsa, evde de olsa, derslerini anlatan öğretmenleri de olsa; dersi dinleme, anlama ve bilgilerinin ölçüldüğü sınav süreçlerinden sorumludur. Tüm gün evde olmak ve artık derslerin evde olması ebeveynde ve çocukta kaygı yaratıyor olabilir. Evin içerisindeki uzaktan eğitim sisteminde tüm bu sorumluluklar öğrenciye değil aynı zaman da velisine de yüklenilmiş oldu aslında.
Ödevler, ders saatleri, sınavlar, projeler, molalar ve daha fazlasına ebeveyn yan odada otururken şahit oluyor, kendisinde de ‘çocuğunun akademik anlamda eksik kalan yanlarını tamamlaması gerektiği’ gibi bir düşünce oluşuyor. Evde çocuğuyla birlikte çocuğunun ödevlerini kendisi yapmaya çalışan anneler, çocuğunun sınavı için önceki gece uyuyamayan babalar, ders saatlerini öğrenciden daha dikkatli takip etmeye çalışan aile bireyleri… Tüm bu tabloları görmeye başladık artık. Evlerde zaman geçirme süre arttıkça ve öğrenci de bütün gün ekran karşısında ders takibine zorunlu tutuldukça teknolojik aletlerin kullanım süresi de doğal olarak uzadı. Önceden gün içerisinde vakit buldukça bakılan cihazlar artık araştırma yapmak, haber okumak, ders dinlemek gibi bir çok şeye daha uzun süre hizmet eder hale geldi.
Tüm bunların ev ortamında olduğu göz önünde bulundurulduğunda, öğrencinin haricinde kendisine sorumluluk oluşturmayan diğer aile bireylerinin de çocuklarından gerekli disiplini göremeyecekleri de bir olası sonuçtur. Öğrencilere, evde verilen eğitim sisteminde de aslında bu sorumlulukların devamı ve tatil olmayışının altının çizilmesiyle yeni sürece adaptasyonları sağlanmışken yine bir değişim söz konusu ihtimali konuşuluyor.
Tekrar Okula Dönüş Olursa…
Şimdi tekrardan okullara ve sınıflara geri dönüş ve uyum sağlamak ile alakalı herkesin aklında soru işaretleri var; “Okula dönüş olacak mı yoksa evden ve uzaktan eğitim sistemi devam mı edecek ?” Bir şekilde evden sürdürülen eğitimden uzun bir aradan sonra tekrar okula dönmek çocuklar, ergenler ve hatta okula dönmeyecek olan ebeveynler için de zorlayıcı olacak gibi görülüyor. Yetişkinler olarak bizlerin de koronavirüs ve sonrasındaki online sürece adaptasyonunu düşünürsek konuyu iki taraflı ele almak iyi olabilir.
Bir yandan teknolojinin içerisine doğan bir kuşak var ve online bir sorunla karşılaştıklarında eski kuşaklardan daha iyi başa çıkabiliyorlar. Öte yandan ilişkiye, sosyalleşmeye ve fiziksel aktiviteye en fazla ihtiyaç duydukları psiko-sosyal gelişimsel dönemlerinde birden evde tek başına odalarında ekran başında kalakaldılar. Arkadaşlarından, öğretmenlerinden, sosyal çevrelerinden uzaklaştılar fakat madalyonun diğer yüzünde, aileleriyle daha fazla vakit geçirmeye ve ilişkisel paylaşımda bulunmaya başladılar. Hem uzun bir aradan sonra hem de dışarıda gerçek bir “tehlike” varken çocuklar için okula dönmek daha zor olabilir özellikle kaygılı çocuklar ya da kaygılı ebeveynler için.
İyi ya da kötü yanlarını uzun uzun ele alabiliriz fakat keyfi olmayan bu değişimde, sistem değişikliğinin olumsuz yanlarını ele almaktansa olumlu ve uyum sağlanması gereken yönlerinin daha ön planda tutulması kaygının azalmasına yardımcı olabilir.
