freud-online-terapi-yapar-miydi-psikanalitik-online-terapi-arti-ve-eksisiyle (1)

Online Terapi Nedir?

Son otuz yıl içinde teknolojinin farklı alanlardaki işlevleri irdelendikçe bu alanlarla beraber teknoloji de gelişti. Teknolojinin psikoloji alanında da etkisi yadsınamaz hale geldi; beyni ve beyin işlevlerini daha iyi anlamakla beraber, hormonların daha kolay ve doğru şekilde incelenmesi gibi ilerlemelerle bilişsel psikoloji, biyolojik psikoloji ve klinik psikoloji alanlarındaki gelişmeler bu duruma örnek verilebilir. Psikoterapi alanında da online terapi teknolojiyle beraber mümkün olmaya başlamış ancak pandemiyle beraber gerekliliği inkar edilemez bir gerçeklik halini almıştır. Ancak terapinin fiziksel ortamdan siber ortama doğru uzanması beraberinde birçok kolaylık ve avantajı, buna ek olarak da bir çok soru ve endişeyi getirmiştir.

Psikoterapi uygulamasının teknolojiyle birleşmesi ruh sağlığı uzmanları arasında en çok tartışılan konulardan biri haline gelmiştir; bu tartışmanın odaklandığı ana noktalar ise çoğunlukla kesin tanımlar, etik değerler, düzenleme ve eğitim, yararlar ve olası zorluklar olmuştur (Rochlen ve ark., 2004). Ancak bu uygulamanın zaman içerisinde sıklaşması ve gelişmesi ile bu konular ile ilgili aranan cevaplara çoğunlukla ulaşılmış ve bu uygulama için yönergeler oluşturulmuştur. Bu yönergeler duyulan bazı endişelere ve karşılaşılabilecek olan problemlere karşı bir çözüm sunmuştur. Online terapi Rochlen ve arkadaşları (2004 ) tarafından, nitelikli ruh sağlığı uzmanları ve danışanları arasında bağlantı kurmak için interneti kullanan her tür terapötik etkileşim olarak tanımlanırken; daha kapsamlı bir terim olan telepsikoloji ise American Psychological Association (2013) tarafından psikolojik hizmetlerin telekomünikasyon teknolojilerinin kullanımıyla sağlanması olarak tanımlanmıştır.

Bu uygulamaya duyulan ihtiyacın özellikle COVID-19 döneminde artış göstermesiyle psikolojik hizmetlerin siber ortama geçişi hızlanmış ve sıklaşmıştır. American Psychological Association’ın (2013) hazırladığı yönergede de belirtildiği üzere bu uygulama hastanın/danışanın psikolojik hizmetlere erişiminin artmasını sağlamaktadır, online terapi; coğrafi konum, tıbbi durum, psikiyatrik tanı, finansal kısıtlama veya başka engellerle karşılaşan kişilerin teknoloji yoluyla yüksek kaliteli psikolojik hizmete erişebilmesine olanak tanır. Ayrıca teknoloji psikolojik hizmetlerin, online psikoeğitim ve etkileşimli video konferans üzerinden sağlanan terapi gibi yeni yöntemlerle sunulmasını kolaylaştırırken geleneksel yüz yüze psikolojik hizmetleri de varlığını, işlevselliğini ve tercih edilirliğini korur.

Online Terapi ve Psikanalitik Çerçeve

Online terapi, psikanalitik çevrelerde de çokça tartışılan bir konu olmuştur, ancak COVID-19 şartlarının etkisiyle bazı psikanalitik terapilerde de siber ortamın kullanılması kaçınılmaz olmuştur. Hatta International Psychoanalytical Association’ın sitesinde, Essig ve Russell (2020) tarafından, yüz yüze oturumla aynı olmayacağı vurgulanmakla birlikte, adapte edilmiş bir yönerge yer almaktadır.

Önceden de bahsedildiği üzere teleanaliz veya online terapi çokça tartışılan bir konu. Mirkin (2011)’e göre bu konuyla ilgili ortak bir korku, ortamın, danışanın/hastanın veya danışan/hasta ve terapistin canlandırmaya (enactment) düşmesine olanak tanıması; oturumun koşullarını kontrol etmeye yönelik bir ihtiyacın duyulması ve gelmemenin (fiziki olarak) arzulanması, yakınlığa duyulan bir korkunun olması, danışanın/hastanın ilişkilere efor sarf etmekten korkması olarak ifade edilebilir. Fakat, her süreçte olduğu gibi, terapist kişiye, neler olduğuna ve tepkilerine yönelik deneyimini incelemesinde yardım edebilirse, gerçekleşenin yararlı bulunması olağandır. Yani asıl fayda ortama bağlı değil de çalışmanın nasıl yapılıp yorumlandığında yani çalışmanın kendisine bağlı olacaktır. (Mirkin, 2011).

Online Terapiyi Faydalı ve İşlevsel Kılacak Noktalar Nelerdir?

Teknolojinin serbest çağrışımı ve terapist ve danışan/hasta arasındaki iletişimi, ve bununla birlikte analitik süreci etkileyeceğini belirtenler vardır (Brainsky, 2003, as cited in Ehrlich, 2019). Makine, kuralları belirleyen üçüncü bir taraf olarak sürecin bir parçası haline gelir ve terapist de danışan/hasta da bundan etkilenir. Yüz yüze görüşmelerde de yakın bir yerdeki inşaat sesi gibi araya giren durumlardan korunulması mümkün olmayabilir, ancak bu durumlar anlaşılabilir gerçekliklerdir ve hakkında neler yapılması gerektiği bilinir; online terapi uygulamaları arttıkça danışan ve psikoloğun yanında teknolojinin bir üçüncü olarak nasıl kullanılacağını ve terapi ilişkisinde nasıl yorumlanacağını online terapi pratiklerimiz arttıkça geliştiriyoruz (Dettbarn, 2013). Tüm bunlarla birlikte, Ehrlich’e (2019) göre, online terapi ya da teleanaliz analitik bir ortamda ve analitik bir zihin çerçevesiyle gerçekleştirilirse, analizden uzaklaşmaktansa zengin imkanlar yaratabilir; yani eğer terapist, online ortamda psikoterapiyi sürdürürse süreç zarar görmez. Analist ya da psikoterapist belirli gerekliliklere disiplinli ve düşünceli bir şekilde özen gösterdiği sürece fiziksel mesafe ve zaman zaman yaşanan teknolojik zorluklar yararlı bir analizi sınırlandırmaz veya engellemez.

Bahsedilen gereklilikler şu şekilde sıralanabilir:

  • terapiye elverişli iç ve dış analitik ortamı oluşturmak ve sürdürmek;
  • uzaktan buluşma endişeleri ve teknolojik aksaklıklar deneyimleme durumları da dahil olmak üzere danışanın ve kendisinin ortama verdiği tepkileri tanımlamak,
  • kapsamak ve analiz etmek;
  • mümkünse periyodik olarak yüz yüze görüşmeler ayarlamak;
  • ve online terapi uygulamayı istemek (Ehrlich, 2019).

Danışan/hasta ve terapist, video veya telefon terapisi yöntemine aktarımda bulunabilir, ancak bu anlamlar ortama özgü değildir; daha ziyade bizim yöntemden çıkardığımız sembolik anlamlardır (Svenson, 2020). Neumann’a (2013) göre interneti bir tedavi aracı olarak kullanmak hem danışanın/hastanın hem terapistin bilinçli ve bilinçdışı materyali alışını, deneyimleyişini ve işleyişini -aktarım/karşı-aktarım türlerini, kullanılan savunma türlerini, bilinçdışı materyalin yapısını; terapistin terapötik ittifakı geliştirme kapasitesini ve gerçekleşmesi muhtemel canlandırmaların yapısını- etkiler. Bu sebeple, internetin kullanıldığı analitik tedaviyi desteklemek için katı ama esnek bir çerçeve gereklidir; ve uygun bir danışan/hasta-terapist eşleşmesi durumunda, analitik bir sürecin gelişmesine olanak veren, ve yeterli güvenliği ve duygusal kapsama akışını sağlayan bir analitik çerçeve oluşturmak mümkündür.

Freud Online Terapi Yapar Mıydı?

Bazı kişiler halen teknolojinin analitik terapi sürecine uygun olmadığı düşüncesindedirler (Neumann, 2013). Fakat bu noktada Freud’un analitik süreçte kendi dönemindeki teknolojiden yararlandığını belirtmek yararlı olacaktır: Küçük Hans’ın analizinde posta servisini kullanmıştır; ayrıca daha ileriki dönemlerde analistlerin dijital saat kullanmasının da seansın yapısıyla olan ilişkiyi değiştirdiğini söyleyebiliriz (Berger as cited in Neumann, 2013). Ancak analistler yeni teknolojileri klinik çalışmalarına adapte ederken, bunun anlamlarını da analiz etmeleri gerekmiştir (Neumann, 2013). Bundan yola çıkarak, internetin, başka telekomünikasyon araçlarının ve yeni teknolojilerin psikanalitik terapi sürecinde kullanılması; bunların yarattığı anlamlar analiz edildiği ve terapist yüz yüze seanslarda da olduğu gibi farklı etmenleri analiz etmeyi sürdürdüğü sürece, uygun olmakla birlikte yeni olasılıklara da kapı aralar.

Yazan: Stajyer Psikolog Ayşe Damla Acuner

Düzenleyen: Melis Kısmet

WhatsApp'tan Yaz!
Merhaba 👋

Size nasıl yardımcı olabiliriz?