Psikolojik danışmanlık ve psikoterapi, psikolog ve danışan arasındaki ilişkiyi temel alan iyileştirme yöntemi olarak görülür. Bu destek türlü çeşitli psikolojik rahatsızlıkların üstesinden gelmeye yardımcı olmanın yanı sıra insanların kişisel, ilişkisel, ailevi ya da iş kaynaklı duygusal zorluklarının üstesinden gelmelerine de yardım etmektedir.
Psikolojik danışmanlık kavramı veya psikoterapi kelimesi her ne kadar bazı insanlar için olumsuz duygular uyandırıyor olsa da artan farkındalık düzeyiyle beraber kişiler için önemi artan bir hizmet haline gelmiştir. Yine de zaman zaman psikolojik danışmanlık desteği alması gereken kişiden ”Terapiye gitmenin ne gereği var?”, ”Problemin kaynağı benim, ben kendim çözebilirim”, ”Benim çözemediğimi başkası çözemez”, ”Bende bir sorun yok ki psikoloğa gideyim” gibi ifadeler sarf ettiğini duyabiliriz. Psikolojik danışmanlık ya da psikoterapi desteği almaya başlama kararı çok da kolay olmayabilir fakat bu kararı almamızda psikoterapi süreciyle ilgili bazı yanılsamalar bize engel oluyor olabilir.
Sanılanın aksine, psikolojik destek almak için illa ”problemli” ya da ”hasta” olmaya gerek yoktur.
Psikoterapi ve psikolojik destek, size tarafsız, yargısız bir şekilde işbirliği yapmaya hazır olan bir klinik psikolog ile kendinizi rahat hissederek açıkça konuşabileceğiniz bir ortam sağlar ve terapi süreci sayesinde daha sağlıklı ve işlevsel bir yaşama sahip olmanıza yardımcı olur. Araştırmalara göre psikoterapiye başvuran danışanların % 75’inin terapi sürecinden yararlandıkları görülmüştür. Unutmayın ki problemlerinizden bunaldığınızda buna bir çözüm aradığınızda yalnız değilsiniz. Bu destek türü kendinizi sıkışmış hissettiğiniz durumdan sizi kurtarmaya yarayan bir araç ve kendinize yapabileceğiniz en iyi yatırımlardan biridir. Bütün Psikoloji olarak bu desteği sağlamak konusunda alanında yetkin ve deneyimli uzman klinik psikologlarla, etik çerçeveyi koruyarak size yardımcı olmak hedefindeyiz.